Vadinin üzerinde açılan yarıklar artık sadece gökyüzünü değil, zamanın dokusunu da parçalıyor, her çatlakta geçmiş ve geleceğin anlık yansımaları görülüyordu.
Bir yarıktan, Boğucuların ilk istilasının sahnesi; diğerinden, henüz yaşanmamış, yıldızsız bir galaksi görüntüsü akıyordu.
---
Kara Bekçi'nin Hamlesi
Kara kanatlarını açan Bekçi, ellerini ileri uzattı.
Gökyüzündeki çatlaklardan biri devasa bir girdaba dönüştü ve çevresindeki zamanı tersine çevirmeye başladı.
Patlamış kuleler yeniden inşa oluyor, düşmüş Otobot cesetleri ayağa kalkıyor… ama gözleri boş, sadece Bekçi'nin emrine bağlıydılar.
Valkyros haykırdı: — O bizim ölülerimizi silah olarak kullanıyor!
Masslock, yerçekimi dalgalarıyla bu zombileşmiş savaşçıları dağıtmaya çalıştı, ama her parçalanan beden, tekrar birleşip saldırıya geçti.
---
Zamanın Çöküşü
Gökyüzündeki yarıklar büyüdükçe, vadinin zemininde çatlaklar oluştu. Çatlakların içinden akan şey lav değildi; akışkan zaman parçacıklarıydı.
Dokunan her şey ya toza dönüyor ya da çocuk haline geri dönüyordu.
Bir Otobot mühendisi, yaşlanıp paslanarak yere yığıldı. Bir diğeri, küçük bir prototip formuna dönüştü ve savaş alanından kaçtı.
Valkyros, kanatlarıyla Masslock'u bu akıştan kurtardı. — Buna uzun süre dayanamayız!
---
Kara Bekçi ve Efendi'nin Yankısı
Tam her şey Bekçi'nin kontrolüne geçmiş gibiyken, gökyüzündeki en eski yarıktan tanıdık bir zincir fırladı.
Boğucuların Efendisi'nin yankısı belirmişti — gerçek bedeni yoktu, ama zincirleri hâlâ ölümcül gücünü taşıyordu.
Bekçi ile Efendi'nin yankısı, vadinin ortasında çarpıştı.
Kara enerjiler ve yıldız tozu, zamanın kırık aynalarına çarpıp farklı anlara saçılıyordu.
Masslock, panikle bağırdı: — Onlar savaştıkça, geçmiş ve gelecek birbirine karışıyor!
---
Otobotların Son Planı
Valkyros, kalan savaşçılara seslendi:
— Zaman stabilizatörünü kuracağız! Onlar birbirini yok ederken, biz çatlakları kapatacağız.
Stabilizatör, vadinin merkezine yerleştirildi.
Ama güç kaynağı yetersizdi. Sadece bir çekirdek ile çalışabilirdi.
Masslock, tereddüt etmeden öne çıktı: — Benim çekirdeğim yeterli olur. Beni burada bırakın.
Valkyros başını salladı: — Hayır… seni de kaybedemeyiz.
Masslock gülümsedi: — Zamanın dışına çıkarsak, kaybetmek diye bir şey kalmaz.
---
Kırılma Anı
Masslock çekirdeğini stabilizatöre bağladı. Makine çalışmaya başladığında, gökyüzündeki yarıklar birer birer kapanmaya başladı.
Ama Bekçi bunu fark etti.
— Hayır… henüz bitmedi! diye haykırdı ve stabilizatöre saldırdı.
Valkyros, bütün gücüyle Bekçi'nin önüne geçti. Kanatları parçalandı, gövdesi yarıldı, ama stabilizatör çalışmaya devam etti.
Efendi'nin yankısı da Bekçi'ye saldırarak onu durdurmaya çalışıyordu — kendi karanlığı bile bu kaosun parçası olmak istemiyordu.
---
Gökyüzü beyaz bir ışıkla doldu.
Tüm çatlaklar aynı anda kapandı… ama zaman çizgisi, yeniden şekillendi.