LightReader

İkinci Bir Şans

Caganusas
7
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 7 chs / week.
--
NOT RATINGS
98
Views
VIEW MORE

Chapter 1 - Chapter 1: Yeni yaşam

Nasıl bu hale geldi?

Hayatım boyunca doğru ve dürüst biri olarak yaşadım. Kimse ile aramı bozmadan, doğru bir hayat yaşamaya çalıştım.

Ben doğru bir insandım. Peki o halde... İşler nasıl bu hale geldi?

Neden...

Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden. Neden...

Neden en yakın arkadaşım bana bıçak çekiyor?

Yaklaşık 9 yıldır tanışıyoruz. Çok fazla değerli hatırayı paylaştık. Zaman geçirdik, oyunlar oynadık, yemek yedik, uyuduk...

İşler nasıl oldu da buraya geldi...?

...

Yağmur şelaleden akar gibi yağıyordu. Gece yarısı çamur bir arazide iki genç karşı karşıya birbirlerine bakıyorlardı. İkisi de kanlar içindeydi fakat birisi diğerinden farklıydı.

Birisinin elinde sustalı bir bıçak bulunuyordu.

?: [Beni öldürünce tatmin olacak mısın?]

Nihat: [Sus amknakoyayim. Senden nefret ediyorum.]

Bıçak tutan kişinin adı Nihat'tı. Kumral düz saçları ve buğday ten rengi, üzerine giydiği tamamen siyah alt üst ve boynunda bir kolya bulunuyordu fakat hepsi yağmurdan dolayı ıslanmıştı.

Elinde siyah, mat bir sustalı bıçak tutuyor ve eli hafif titriyordu.

İfadesizdi.

?: [Yine de beni öldürmene izin veremem.]

Diğeri ise siyah uzun saçlı uzun boylu bir gençti. Nihat gibi siyah alt üst giymişti. Dalgalı siyah saçlarından su damlaları akarken gözlerini Nihat'tan bir an bile ayırmıyordu.

Nihat: [Senin ölmen gerek!]

Bıçağı sıkıca kavradı ve "arkadaşına" doğru koşturdu.

Siyah saçlı çocuk savrulan bıçak darbelerinden dikkatli adımlarla usta bir şekilde kalabiliyor fakat yine de zorlanıyordu.

Arada bur Nihat'ın yüzüne yumruk veya tekme indirerek doğrudan kendine yaklaşmasını engelliyordu.

?: [Yeter artık, pes et.]

Nihat cevap bile vermeden yeniden koşturdu.

Tak.

Yüzünün yanında serin bir ıslaklık hissettim. Gözlerini açtığında suratının çamur zeminde olduğunu farketti. Saldırırken yandan gelen tekmeyi görmemiş ve suratına doğrudan yemişti.

?: [Seni öldürmeyeceğim. Fakat bu andan sonra ilişkimizi kesiyorum.]

Siyah saçlı çocuk yavaşça arkasını döndü ve ilerlemeye başladığı anda sağ bileğinde inanılmaz bir acı hissederek anında yere düştü.

?: [AGH!]

Nihat yerde başı döndüğü halde kaybetmeyi gururune yedirememiş ve siyah saçlı çocuğu bileğinden bıçaklayarak yürümesini engellemişti.

Nihat: [Seni öldürücem demiştim!]

Nihat deli gibi gülümsüyordu. Karşıdaki sanki bir zamanlar en yakın arkadaşı değil de ebedi düşmanı gibiydi.

Yavaşça sürünerek yerde kıvranan çocuğun üzerine tırmandı, bıçağı bileğinden çıkartıp önce bağırsaklarına; ardından midesine ve kalbine, en son da gırtlağına saplayarak siyah saçlı çocuğu delik deşik etti.

?: [Bitti...]

Siyah çocuk konuşamadığı için son sözü bundan ibaretti.

Ölmüştü. Bitmişti. Hayatı sona ermişti.

...

...

...

Parlak, gözlerini ağrıtacak kadar yoğun bir ışık direkt gözlerine giriyordu.

?: [...]

Nedense konuşamıyordu fakat içinden düşünebiliyordu. Ölmüş olmalıydı. Hastanede kurtarılmış olabilir miydi?

Mümkün değil. Bıçakladığı yerlerin hayati olduğundan çok emindi. O zamn neydi bu?

?: [Ah... Anladım.]

Gözlerini yeterince açtığı zaman karşısında iki tanıdık surat belirdi. Yuvarlak yüzlü kısa sakallı bir adam ve güler yüzlü kahve saçlı bir kadın doğrudan gözlerinin içine bakıyordu.

?: [Ben...]

Pencereden güneş ışınları doğrudan odaya giriyor ve huzurlu bir ortam yaratıyordu.

?: [Yeniden doğdum.]

Karşısında önceki hayatından anne ve babası bulunuyordu. Öncekine kıyasla çok daha genç ve enerjik duruyorlardı. Onları bu şekilde gördüğü zamanlar gerçekten çok önceydi.

?: [Babam Tamay ve Annem Derya.]

İki ebeveyn ona güler yüzle bakıyor ardından birbirlerine bakıp tekrar gülüyorlardı.

?: [Ve bana verdikleri isim de...]

Derya: [Çağan~]

...