John binaya sızdı. İçerisi dışarıdan daha karanlık ve ürkütücüydü. Toz ve rutubet kokusu burnunu yakıyordu. Her adımında kalbi daha hızlı atıyordu. Emma ve Sarah'nın yüzleri gözlerinin önünden gitmiyordu.
Tüm binayı baştan sona taradı, ama hiçbir şey bulamadı. Hayal kırıklığına uğramış bir şekilde geri dönmek için son kez etrafına baktı.
O anda, tam önünde belirdi.
Karanlıkta iki kırmızı göz, bir insan silüeti içinde parlıyordu.
JOHN
(Şaşkın)
...Sen.
Sözü bitiremeden, varlık üzerine atladı. John silahını doğrulttu ve ateş etti, ancak hedef çok hızlıydı. Işığın yansımasıyla, üzerinde tanımlayamadığı askeri bir üniforma olduğunu gördü. Karanlıkta amansız bir dövüş başladı. Yumruklar, tekmeler... John hayatında ilk kez bu kadar zorlanıyordu.
Tam bir açık yakaladığını düşündüğü anda, varlık inanılmaz bir hızla ensesine bir darbe indirdi. Her şey karardı.
---
Gözlerini bir polis sorgu odasında açtı. Başı zonkluyordu. Karşısında iki polis memuru oturuyordu.
MEMUR 1
(Sert)
Adın ne?O binada ne işin vardı?
John cevap vermedi. Gözleri odada geziyor, zihni o kırmızı gözlü varlığı arıyordu.
MEMUR 2
(Sinirli)
Cevap ver!Oradaki ölüleri açıkla!
John başını öne eğdi, sessizliğini korudu. Memur öfkeyle ayağa fırladı ve John'a vurmak için hamle yaptı.
Tam o sırada kapı açıldı. Şık giyimli, keskin bakışlı bir kadın içeri girdi.
KATE
(Otoriter)
Teması kesin.John benimle geliyor.
İki memur kadını görünce donup kaldı. "Kate" ismini duyunca yüz ifadeleri değişti.
JOHN
(Şaşkın)
Kate?Burada ne işin var?
KATE
(Hafif gülümseyerek)
Seni bulmam gerekiyordu John.Gidelim, her şeyi anlatacağım.
---
Siyah bir sedan içinde şehirden uzaklaşırlarken, John pencereden dışarı bakıyordu. Yıllar sonra Kate'i görmek garip bir duygu uyandırmıştı içinde.
KATE
(Yumuşak)
Emma ve Sarah için çok üzgünüm John.Onlar iyi insanlardı.
JOHN
(Acı dolu)
Bana o kırmızı gözlerden bahset Kate.Onlar ne?
KATE
(Ciddi)
Onlara"Kırmızı Gözler" diyoruz. Ve evet, ailenin başına gelenlerle doğrudan bağlantılılar.
Bir an sustular. John eski günleri düşünüyordu.
JOHN
(Nostaljik)
Eski günleri hatırlıyorum.Sen ve o meşhur diyetlerin...
KATE
(Neşeli)
Ah,onu hatırlatma! Berlin'deki o görevde üç gün sadece salata yiyip, sonra bütün çikolata stokunu bitirdiğim geceyi asla unutamam.
JOHN
(Gülümseyerek)
O zamanlar işler daha basitti.
Bu, John'un ailesinden sonraki ilk gerçek gülüşüydü.
---
CTC'nin gizli üssüne vardıklarında, onları disiplinli bir ekip karşıladı. Strateji odasına alındılar. Ortadaki hologram masasının başında general duruyordu.
GENERAL
(Ciddi)
John Fugger.Dosyanı okudum. Başın sağ olsun.
Hologramı işaret ederek:
GENERAL
Bu dört birey,son altı aydır ülkenin dört bir yanında cinayet işliyor. Onlara "Kırmızı Gözler" diyoruz.
JOHN
(Öfkeli)
Neden?Neden ailemi öldürdüler?
GENERAL
Ciddi)
Bilmiyoruz.Tek ipucumuz Alaska'daki terk edilmiş bir savunma üssü. Tüm sinyaller oraya çıkıyor.
Ekibe döndü:
GENERAL
Kate operasyonun lideri.John taktik danışman. Kai teknoloji uzmanı. Anton ağır silahlar. Alaska'ya gidip bu işin kökünü kazıyacaksınız.
---
Dinlenme odasında Kai ve Anton John'a hayranlıkla bakıyordu.
KAI
(Heyecanlı)
Berlin'deki o rehine kurtarma operasyonu!Tek başına tüm binayı temizlemişsin!
ANTON
(Hayran)
Tokyo'daki görev de efsaneviydi.
JOHN
(Mütevazi)
Geçmişte kaldı çocuklar.Sadece görevimizi yapıyorduk.
O gece Kate odadan çıktıktan sonra, John beklenmedik bir şekilde gülümsedi.
JOHN
(Eğlenceli)
Kate'in o meşhur aynası...Bir türlü düzgün takamazdı. Bir görevde tam bir suikastçinin karşısına çıkacakken, aynası çarpık diye on dakika uğraşmıştı.
KAI
(Kahkaha atarak)
Yok artık!Kumandan Kate mi?
JOHN
Bir de diyetleri vardı!Kahvesine şeker koymamak için iki hafta kendini zor tutmuştu.
Üçü birlikte gülüştüler. John için bu, yeniden insan olduğunu hissetmek gibiydi.
---
Sadece dört saat uyuyabildiler. Sabahın 04:00'ında bir sirenle uyandırıldılar.
KORİDORDAN GELEN SES
(Kesin)
Ekip Tango,hazırlanın! Kalkış on beş dakika içinde!
On beş dakika sonra tam teçhizat helikoptere bindiler. Saat 06:30'da Alaska'nın dondurucu ormanlarına indiler. Kapı açıldığında, soğuk hava yüzlerine çarptı.
John ilk adımı atarken geriye döndü. Gözlerinde kararlılık vardı.
JOHN
(Kararlı)
Hadi çocuklar.İş başı zamanı.