LightReader

Chapter 2 - Zindandaki saatler gibisi yok

Ağacın kenarında ağzı sulu bir şekilde uyuyorlar, birkaç dakika sonra Riku uyanıyor Kagami'nin uykulu haline bakıyor, sonra soğuk elleri ile onu uyandırmaya çalışıyor.

Kagami: ...

Kagami tepkisiz uyanmıyor bu, olmayınca Riku sallaya sallaya uyandırmayı deniyor.

Kagami: Aaaa ne oluyor basıldık mı?!

Riku: Ne basılması la sabah oldu.

Kagami: Sabah mı?

Gözlerimi yavaşça açıyorum...

Kagami: Nerdeyiz biz?

Riku: Garip isimli olan yere gidiyoruz.

Kagami: orası neresi?

Riku: Sana sormak lazım neresi?

Kagami: ne biliyim ben? ya başım çok ağrıyor.

Riku: Kalk kalk daha yolumuz var.

Kagami: Dinliyor musun beni?! Başım ağrıyor dedim.

Riku: Geçer geçer daha yolumuz var dinlenemeyiz.

Kagami: Offf sinir bozucusun.

Kalktım ama dünyayı tanımaya çalışıyorum hala daha, sonunda kendime geldim.

Kagami: Doğru hatırladım Aetherlyn'e gidicektik, harbi ismi ne garipmiş bunun?

Riku: Bide bana sor.

Haritamı açıyorum ve yola bakıyorum.

Kagami: 20 30 dakika kalmış varmamıza.

Riku: az kalmış ben daha fazla sürer sanmıştım.

Kagami: Öyle olsaydı bi garip olurdu neyse gidelim mi?

Riku: Olur

Kagami ve Riku yola koyulurlar 20 30 dakikalık mesafeleri vardır, en sonunda yorula yorula vararlar giriş kısmı çok acayip bir görüntüsü vardır, yinede girerler

Kagami: Geldik ha?

Riku: Burası mıymış daha acayip bir yer beklemiştim

Kagami: Ne kadar acayip olmasını bekliyorsun ki.

Riku: Bilmiyorum daha kasvetli falan.

Bir anda ikiside kasabalıların onlara baktıklarını fark eder

Kagami: Herkesin gözü bizde gibi ha ne diyorsun?

Riku: Çok ünlüyüz herhalde

Kagami: Harbi

Kagami: Şuradaki adama "kalıcak bir yer varmı?" diye sorsana en azından soralım kaç saatir yürüyoruz.

Riku: İyi peki bekle.

Riku rastgele pazarcı bir adamın yanına gidip kalıcak yeri sorar.

???: Kalıcak bir yer mi? hmmm...

???: Bekleyin hemen geliyorum.

Kagami Riku'yu bekler gelmeyince yanına gider.

Kagami: Neyi bekliyorsun?

Riku: Bilmiyorum bana bekle dedi gitti.

Kagami: Hmm çok şüpheli...

Birkaç dakika sonra saray tarafından atla beraber ordu geliyor.

Kagami: Onlar kim?

Kagami: ...

Kagami: Sanki bize gelmiyorlar mı?

Riku: Banada öyle geldi.

???: Durun olduğunuz yerde!

Kagami: Geliyorlar bence kaçmak en iyisi.

Riku: Bencede!

Bir anda ileri doğru kaçmaya başlıyoruz.

???: Durun!

Kagami: Niye peşimizden geliyorsunuz??!!

???: Birşey konuşucaz durun!

Bu cümleler genelde düşmanını öldürmeden önce söylediğin cümlelerdir.

Kagami: Riku sen sol yoldan git bende sağdan.

Riku: Tamam!

İkiside ayrılılar ve adamlar Riku'nun peşinden gider.

Riku: Neden benim peşimden!

???: Gel buraya!

Riku: Aaaaaaaaaaa!

Riku ne kadar kaçsada köşeye sıkışır.

Riku: Abi ne istiyorsunuz? söyleyin ona göre birşeyler yapalım valla böyle olmuyor.

???: Ne abisi lan neyse sen büyücü müsün?

Riku: Değilim abi

???: Hmm arkadaşın büyücü mü?

Riku: Yani kısmen evet

???: Kısmen ne büyücü mü değil mi?

Riku: Büyücü abi

???: Tamam şimdi bizim bu kasabanın bir kuralı var, büyücü olanları alıyoruz

Riku: Neden böyle bir kural var ben insan değil miyim?

???: Nedenini ulumuza sorabilirsin neyse şimdi seni saraya götürmek zorundayım çünkü izinsiz düz insan sokmam yasak.

Riku: Düz insan ne ya? ben neyim burda?

???: Çok konuşma.

Adamlar Riku'yu alır nedense Riku açıklamaya karşı birşey yapası gelmez.

???: Gidiyoruz o zaman

Riku'yu at'a bindirip götürürler, saraya giden yolda Kagami Riku'yu görür.

Kagami: Riku nereye gidiyorsun!?

Riku: Bilmiyorum bir açıklama yaptılar bende tamam dedim.

Kagami: Zeka seviyene şaşırıyorum.

???: Çok konuşma.

Adam Riku'nun kafasına vurur.

Riku: Abi bu "çok konuşma" dediğin 2. oluyor ama.

Adam Riku'yu saraya doğru götürür.

Kagami: Nasıl kurtarıcam bu malı ben?

Kagami: Neden aldılar ki acaba Riku'yu?

Kagami: Bunları güzel bir yerde düşüniyim.

Bar'ı görünce böyle der ve bar'a girer.

Kagami: bir içki barmen.

???: ben barmen değilim.

Kagami: neysen işte bir içki.

???: tck-

Adam sinirlenmişe benziyor Kagami'nin tavrına yinede siparişini alır.

???: Hangi içkiden istiyorsun?

Kagami: Bira olsun.

???: İyi peki bekle

Adam içkiyi hazırlamaya gider o sırada Kagami kitabına bakar, bu yerin kurallarını ve tarihini öğrenmek için uzunca içine bakar.

Kagami: Ha cidden büyü kullanamayan insanlara karşı nefretleri mi var? nedeni neymiş acaba?

Kagami dahada derine bakar.

Kagami: Cidden bi ulu büyücü büyü kullanmayı zorunlu hale getirdi diye mi?

Kagami'nin içkisi gelir

Kagami: Barmen sağol'da ben bu saraya nasıl girerim?

???: Adım barmen de- saraya girmek mi?

Kagami: Evet giremez miyim?

???: Ne için ulu liderimiz ile bir sorunun mu var?

Kagami: Yok tabiki kendisini tanımıyorum bile ama en yakın arkadaşımı sadece büyü kullanmıyor diye aldı, onu geri almam lazım.

???: Hmmm senin durumda kötüymüş.

Kagami: Yani nasıl girerim kısaca?

???: Hirmenin bir yolu varmı bilmem ama imkansızda demem.

Kagami: Kafanı kullan diyorsun yani.

???: Aynen öyle diyorum.

Kagami kendi kendine düşünürken o sıra Riku Ulu dediklerin kişinin yanına götürülmüş, sorguya çekiliyor.

Ulu: Kimdensin?

Riku: Ne nasıl yani?

Ulu : Burda soruları ben sorarım kime çalışıyorsun?

Riku: Eee-

Ulu: Sus konuşma hakkı vermedim sana

Riku içinden neden burda olduğunu sorguluyor

Ulu: Madem cevap vermiceksin bunu atın zindana.

Riku: Ne ama daha konuşmama izin vermedin ki

Ulu: Ben sana konuş dedim mi? atın bunu hemen!

Riku: Ciddi misin bu dünyada normal insan yokmu?

Adamlar emirle beraber götürüyorlar Riku'yu zindana götürdükten sonra orda oturmuş sorguluyor şuan yaşadıklarını ve sonra bir tane adam birşey soruyor burda görevli muhafızlardan biri olması gerekior herhalde.

???: Neyi düşünüyorsun?

Riku: Ne kadar iyi bir kralınız olduğunu.

Riku Canı sıkılmış bir şekilde oturuyor

Adam başından çekiliyor sonra saatler sonra, o sıra kral kasabaya girmiş Kagami'yi öğreniyor o sıradada oğlu Mike ile konuşuyor.

Mike: baba bu 2 insanla ne yapıcaz?

Ulu: Hmm onu düşünüceğim...

Mike: Ben şu zindandaki insana bakıyım.

Ulu: Olmaz o zindana gidemezsin.

Mike: Niye?

Ulu: O çocuğun nasıl biri olduğunu bilmiyoruz, seni ellerinin altına almasına izin vermem.

Mike: Canım babam beni düşünüyor tamam gitmem!

Ulu: Aferim uslu oğlum.

Mike gülümseyerek yürüyor arkasını babasına dönünce içinden "koduğumun Ulus'u" diyor

Mike saray odasından çıkıp Riku'ya bakmaya gidiyor, anlaşma için kendi tarafına çekicek gibi ama zindana girmeden önce orda nöbette olan 2 tane muhafız büyücü var.

???: Senin ne işin var burda?!

Mike bir anda birisinin boğazını kesik büyüsü ile kesti

???: Ağh-

Muhafız kafası koptu ve yere düştü öldü.

Diğer Muhafız onu fark etti ve saldırmaya çalıştı.

Mike: üzgünüm bugün sizin işiniz bitti.

Diyerek onunda boynundan kesik büyüsü ile kesti ortadan ikiye ayrıldı öldü.

Bunlar yaşanırken Riku olanları izliyor.

Mike: İlginç mi buldun?

Riku: Bulmadım sadece neden yaptığını merak ediyorum.

Mike Riku'ya doğru yaklaşır ama zindanın kapısını açmaz

Mike: Birazdan herşeyi söylicem ama anlaşmam var

Riku: Neymiş dinliyorum...

More Chapters