GARABEZ
İstanbul, 1989 – gece
Yağmur yeni dinmiş, şehirde ağır bir sessizlik, fırtınadan önceki kısa huzura ev sahipliği yapıyordu.
Galata'nın dar sokaklarında sarhoşların kahkahası, uzaktan duyulan bir polis sireni ve karanlıkta yankılanan ayak sesleri.... İstanbul derin bir uykudaydı.
Eski bir marangoz atölyesinde bozma odada, ışıklar yanıyordu, Masanın üzerinde metal parçaları, mermi kutuları ve mühendislik çizimleri dağınık halde duruyordu.
Ari otuzuna yaklaşmış, keskin bakışlı bir adamdı. Sanki yüzüne işlenmiş bir kararlılık vardı. Parmaklarıyla parçaları birbirine takarken mırıldandı:
'silah, bir ölüm aleti değildir sadece, gücü kimin elinde topladığını gösterir, silah doğrultan kişinin namusu doğrultulan kişinin ezanıdır.'
Kapının gıcırdama sesi duyuldu, Daniel isimli bir adam içeri girdi 40'lı yaşlarında bir adam, yorgun gözlerle Ari'ye baktı 'hazır mısın' dedi. Bu gece silah değil bu gece tarih yazacağız dedi.
Ari başını kaldırır, 'eee, imparatorluk olmak için büyüklerin düşmesi gerekir kardeş der'
İLK KAN,
O gece, Tarlabaşı'ndaki bir meyhanede Rum işadamları toplanmıştı, Rum müzikleri çalıyordu içeride , bir an kapı kırıldı Ari ve adamları içeri girdi ordaki 2 Rumu öldürdüler.
Bu gece itibari ile Ari artık sadece bir silah mühendisi değil bir cellattı.
Kim bu adamlar?
Ari Demirciyan Ermeni bir basit bir silah mühendisiydi, Daniel ise Rum bir Mafya babası, Ari el işlerinde doğustan yetenekliydi küçükken çalıştığı marangozdan beri el işleri ile uğraşırdı, çizgisi kuvvetliydi, mafyalara silah üretirdi, Daniel ise bir kabadayı, hayatının çoğunu hapislerde geçirmiş, kumarbaz, kumardan büyük paralar kaldırmış zamanında, ayağı yere basan kabadayılardan, Ari küçüklüğünden beri milliyetçi bir Ermeni, benliğini kaybetmemiş bir adam, ama Danielle tanışmadan önce hiçbirşeymiş adeta, TÜBİTAKTA çalışmış, onu büyüten kişi karaborsaya sokan kişi aslen Danielmiş.
Cemaatlerdeki Karşıklıklar Ve Kara Paranın Aklanması
Ari Kara parayı Cemaat üzerinden, kiliselere, okullara bağış yaparak aklar.
Ermeni Ve Rum Cemaatlerindeki iç sorunlar 1915 ve 1923 yıllarından beri hep varmış, 1915'deki teşhcir kanunu sonrası hiç toparlanamamış Ermeni cemaati, hep bir kargaşa, git gide nüfusları da azalmış ama dikkatinizi çekerim teşhcir sırasındaki değil sonrasinda ki azalmaları konu alıyorum.
Ari gibi, Daniel gibi adamlar, birer cellatdır çözümü katliamda bulurlar, Ari ve Daniel ise kendi cemaatlerindeki rakiplerini ortadan kaldırmaya adamışlar kendilerini, parayı aklamak için rakiplerin olmaması gerekir, yani rakip varsa para yoktur.
5 BÜYÜK RUM
Konumuzdan gidersek 2 rumu Gergor ve Spirorun ölümü sonrası geriye, Santos, Stafon, Abderus ve Acestes kalır.
Santos-
Abderus-
Acestes
Ermeni Cemaatindeki rakipler
Hagop- Teknisyenci, vurularak ölür
Santos- Hırdavatçı, kaynar demire atılarak öldürülür
Chris- Muhasebeci, binası yakılır yangında ölür