KARAKTERLER
Eren Acar – 24
Genç yaşında özel operasyon biriminde görev yapan cesur bir polis.
Hızlı, gözü kara ve düşünmeden tehlikeye atılan türden.
Duygularını içine gömse de arkadaşlarına karşı sadakati güçlü.
Lara'nın kayboluşu, hayatındaki en büyük kırılma noktasını oluşturdu.
Alp Yalın – 25
Eren'in çocukluk arkadaşı ve ekibindeki en zeki adam.
Soğukkanlı, planlı ve teknik konularda uzman.
Derinlerde kimseye söylemediği bir şey saklıyor: Lara'ya olan duyguları.
Lara Tekin – 23
Genç ama cesur bir araştırmacı gazeteci.
Karaltı örgütüyle ilgili kritik bilgilere ulaştıktan sonra ortadan kayboldu.
Geride bıraktığı izler, hâlâ hayatta olduğuna işaret ediyor.
Mira Aras – 21
Psikoloji öğrencisi.
Normal bir hayat sürerken bir anda Karaltı'nın hedefi haline geldi.
Kırılgan görünse de içinde saklı bir güç ve çözülmemiş bir geçmiş var.
Eren'le yolları kesiştiğinde kaderi tamamen değişiyor.
Karaltı
İstanbul'un gölgelerinde hareket eden, derin bağlantılara sahip karanlık bir örgüt.
Amaçları bilinmiyor, yöntemleri acımasız.
Hem Lara'nın hem Mira'nın hayatını alt üst eden karanlığın merkezinde onlar var.
BÖLÜM 1 – Karanlıkta Başlayan Hikâye
İstanbul'un sisli bir Kasım akşamıydı. Sokak lambalarının altındaki pus, kenti olduğundan daha kasvetli gösteriyor; rüzgâr da Galata'nın arka sokaklarında uğuldayarak dolaşıyordu.
Eren, motorunun yanına yaslanmış, siyah montunun cebinde çalan telefonu açtı.
"Konuş Alp," dedi kısa bir nefesle.
Karşıdan gelen ses gergindi.
"Eren, operasyon erken alındı. Ambarlı'daki depoya gidiyoruz. Kaçırılan kadın dosyası… yeni bir iz var."
Eren başını kaldırdı. Bir anlık duraksama… "Lara'yı mı buldular?"
"Hem evet… hem hayır. Buldukları şey Lara değil, ona ait bir kolye."
Eren yumruklarını sıktı. Bir yıldır peşinde oldukları dosya, İstanbul'un karanlık yeraltı ağının içine uzanıyordu. Kaçırılan kadınlar, yasa dışı sevkiyatlar… ve tüm ipler "Karaltı" adı verilen gizli bir örgüte çıkıyordu. Lara o örgütü deşifre etmeye çalışan genç bir gazeteciydi… ve altı ay önce ortadan kaybolmuştu.
Eren motorunun kontağını çevirdi.
"Geliyorum."
O an bilmiyordu, o gece sadece Lara'nın değil, kendi kaderinin de yönünün değişeceğini…
BÖLÜM 2 – Depodaki Savaş
Eren depoya vardığında Alp çoktan içeride keşif yapıyordu. Alp, Eren'e göre daha sakin, daha planlı biriydi. İkisi hem çocukluk arkadaşı hem de aynı polis biriminde çalışan özel operasyon memurlarıydı.
"Hazır mısın?" dedi Alp.
"Lara için doğdum," diye karşılık verdi Eren.
İçeri sessizce sızdılar. Depo karanlık, neredeyse nefes almayan bir sessizliğe sahipti.
Bir kapı gıcırtısı…
Ardından bağırışlar.
Silah sesleri depoyu doldurdu. Eren ve Alp siper aldı.
Eren saldırganların arasına daldı, çevik hareketlerle iki kişiyi etkisiz hale getirdi. Alp arka tarafta bir kutuyu kırdı.
Kutudan küçük bir dijital cihaz çıktı.
Ekranda bir isim yanıp sönüyordu:
MİRA ARAS
Eren kaşlarını çattı.
"Kim bu?"
Alp cihazdaki bir dosyayı açtı.
"Mira Aras… üniversitede psikoloji öğrencisi… üç gün önce kaybolmuş."
Eren'in yüzü sertleşti. Lara'dan sonra yeni bir kayıp… Bu iş daha büyüktü.
BÖLÜM 3 – Mira'nın Uyanışı
Karanlık bir odada gözlerini açan Mira, bileklerine vurmuş zincirlerin acısıyla irkildi. Kalbi hızla çarpıyordu.
"Ben… neredeyim?"
Kapı açıldı. Üzerinde siyah kapüşonlu bir adam içeri girdi.
"Soğukkanlı ol Mira. Sen özel bir parçasın planlarımızın."
Mira çığlık atmaya çalıştı ama başaramadı. Adam devam etti:
"Sadece seni değil… Lara'yı da kullanıyoruz."
Mira'nın gözleri irileşti.
"Onu tanıyor musunuz? Yaşıyor mu?"
Adam gülümsedi.
"Bunu öğrenmek istiyorsan bizimle çalışacaksın."
BÖLÜM 4 – Lara'nın İşareti
Eren ve Alp, depoda buldukları cihazı incelemek için merkeze götürdü. Sistem bir şifreyle kilitlenmişti. Alp bilgisayara birkaç komut girdi.
"Şifre yanlış… dur… burada bir ses kaydı var."
Kayıt açıldı.
Lara'nın sesi…
Eren'in gözleri doldu.
"Eren… bunu duyuyorsan hala yaşıyorum. Ama zamanımız az. Karaltı'nın planı düşündüğümüzden çok daha büyük. Sadece kaçırmalar değil… devlet içi bağlantılar… çok güçlü insanlar. Güvendiğin herkese güvenme."
Ses kaydı bir anda kesildi.
Alp şaşkındı.
"Lara yaşıyor!"
Eren derin bir nefes aldı.
"Onu bulacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız."
BÖLÜM 5 – Mira ile İlk Karşılaşma
İki gün sonra Kadıköy'deki bir terk edilmiş klinikten ihbar geldi. Birinin kaçtığı söyleniyordu.
Eren ve Alp olay yerine gitti.
Bir köşede baygın halde bir kız…
Alp kontrol etti.
"Bu… Mira!"
Mira gözlerini araladı.
"Lara…" diye fısıldadı. "O yaşıyor…"
Eren yaklaşarak elini Mira'nın omzuna koydu.
"Sakin ol. Biz seni kurtarmaya geldik. Lara nerede?"
Mira'nın gözünden bir yaş aktı.
"Bilmiyorum… ama bana bir şey verdi… kaçarken cebime koydu."
Titreyen eliyle küçük bir USB çıkardı.
BÖLÜM 6 – İtiraflar ve Yakınlaşmalar
Mira iyileşmek için güvenli eve götürüldü.
Eren günlerce uyumadı. Lara'nın hayatta olduğunu bilmek umut vericiydi.
Ama Mira'nın korkuyla karışık güçlü durmaya çalışan hâli… Eren'de farklı bir duygu uyandırıyordu.
Bir akşam, Mira sessizce konuştu:
"Eren… seni tanımıyorum ama… senin bakışlarında güven var. Umarım Lara'yı bulursun."
Eren başını çevirdi.
"Onu bulacağım. Ama seni de koruyacağım."
Mira mahcup bir tebessüm etti.
"Benim koruyucum musun yani?"
Eren gülümsedi.
"Olmamı ister misin?"
İkisi de kısa bir sessizliğe gömüldü…
Bu sırada Alp, Mira'yla Eren arasındaki gerilimi fark etmişti. Ama onun aklı başka bir yerdeydi.
USB'nin içindeki dosyayı incelerken bir fotoğraf gördü…
Fotoğrafa bakınca kanı dondu.
Fotoğrafta Lara ve Alp yan yana duruyordu. Gizli bir görüşmede çekilmişe benziyordu.
Eren bunu görmemişti.
BÖLÜM 7 – İhanetin Gölgesi
Alp fotoğrafı sakladı.
Çünkü geçmişte kimseye söylemediği bir şey vardı:
Alp ve Lara birbirlerine aşık olmuşlardı.
Ama Eren bunu bilmiyordu.
Lara kaybolmadan bir gün önce, Alp'e bir mesaj gönderip "Eğer başıma bir şey gelirse Eren'e söyleme" demişti.
Alp, sözünü tutmuştu.
Ama bu fotoğraf artık her şeyi değiştirebilirdi.
BÖLÜM 8 – Aşk, Şüphe ve Tehlike
Eren artık Mira'ya karşı duygusal bir yakınlık hissediyordu.
Mira da Eren'e…
Diğer tarafta Alp, hem Eren'e hem de Lara'ya karşı vicdan azabı çekiyordu.
Hepsinin arasında görünmeyen bir ağ geriliyordu.
O sırada Mira, Lara'nın bıraktığı bir notu hatırladı:
"Eğer buradan çıkabilirsen… Beni Gölgeler Vadisi'nde bulursun."
Gölgeler Vadisi…
İstanbul'un kenarında unutulmuş, haritalarda bile doğru düzgün yer almayan bir bölge…
Ve Karaltı'nın merkezi olduğuna dair söylentiler vardı.
BÖLÜM 9 – Son Savaş
Eren, Alp ve Mira birlikte Gölgeler Vadisi'ne gitti. Terk edilmiş barakalar, karanlık koridorlar, saklanan silahlı adamlar…
Güçlü bir çatışma başladı.
Mira siper alırken Eren öne atıldı. Alp keskin nişancı kullandı.
Silah sesleri vadide yankılandı.
Bir kapı kırıldı.
Ve içeride…
Lara.
Zayıf, solgun ama hayatta.
Eren ona koştu.
Lara gözlerini araladı. "Eren… sonunda…"
Ama tam o sırada örgütün lideri ortaya çıktı.
"Güzel… hepsi burada."
Arka cebinden bir detonatör çıkardı.
"Bu vadi, sizin mezarınız olacak."
BÖLÜM 10 – Fedakârlık
Adam düğmeye bastı.
Patlama tetiklenmişti.
Eren, Lara ve Mira'yı kollarından tutup dışarı çekti.
Ama Alp geri dönüp adamla boğuştu.
Altı el silah sesi… sonra bir çığlık…
Eren geriye baktığında Alp'i yerde kanlar içinde gördü.
"Gidin!" diye bağırdı Alp. "Bari siz kurtulun!"
Eren'in gözleri doldu.
"Alp! Seni bırakamam!"
Alp başını salladı.
"Lara'ya… söyle… onu hep sevdim…"
Zemin çökmeye başladı.
Eren, Mira ve Lara dışarı fırladı.
Arkadaki bina büyük bir gürültüyle çökerken Alp gözden kayboldu.
EPİLOG – Yeni Başlangıçlar
Aradan üç ay geçti.
Lara iyileşti.
Eren hâlâ Alp'in yasını tutuyordu. Mira da sık sık göğsünde derin bir acı hissediyordu, çünkü Alp ona abisi gibi davranmıştı.
Bir gün Eren ve Mira sahilde yürürken Mira durdu.
"Eren… hep güçlü durdun ama içinde fırtınalar koptuğunu biliyorum."
Eren ona döndü.
"Mira… sen olmasaydın başaramazdım."
Mira yutkundu.
"Peki… şimdi ne olacağız?"
Eren hafifçe Mira'nın elini tuttu.
"Belki de… birbirimizin yaralarını sararız."
Mira gülümsedi.
"İzin verirsem?"
Eren fısıldadı:
"Her zaman."
Uzakta dalgalar çarpıyordu.
Gökyüzü turuncuya dönmüştü.
Lara da bir bankta oturmuş onları izliyordu.
Hüzün ve huzur karışık bir ifadeyle mırıldandı:
"Alp… keşke burada olsaydın."
Gölgeler Vadisi yıkılmıştı… ama insanların içindeki gölgeler yavaş yavaş aydınlığa çıkıyordu.
Ve böylece yeni bir hikâye başlıyordu…
