LightReader

Chapter 19 - yarığın içinde

Optimus ve Megatron, zincirli yaratıkların dalgalarını yara yara ilerliyordu. Her adımda, aralarındaki eski savaşlardan kalan öfke yerini sessiz bir ittifaka bırakıyordu. Arkalarında Bumblebee'nin keskin atışları, Arcee'nin hızlı manevraları vardı; fakat her öldürülen yaratık, portalın içinden gelen başka bir varlıkla yer değiştiriyordu.

Nihayet yarığın eşiğine ulaştılar.

Havada asılı duran enerji halkası, çevresindeki her parçacığı yukarı çekiyor; taş, moloz, hatta patlayan mühimmat bile karanlığın içine doğru sürükleniyordu. Yarığın derinliklerinde kırmızı ve siyah renkler birbirine karışıyor, göz alıcı yıldırımlar gibi parlıyordu.

Optimus: "Buradan sonrası… bilinmeyen."

Megatron: "Bilinmeyen, Prime… benim uzmanlık alanım."

Birlikte ileri atıldılar.

Geçiş anı, hiçbir savaşla kıyaslanamayacak kadar şiddetliydi. Önce kulaklarını sağır eden bir uğultu, ardından bütün metal panellerinin sanki tek tek sökülüp uzaya saçıldığı bir his… Gözlerinin önünden, hem kendi anıları hem de birbirlerinin en karanlık anları bir fırtına gibi aktı: Cybertron'un düşüşü, kaybettikleri yoldaşlar, verdikleri yanlış kararlar.

Sonra bir anda yere çarptılar — ama bu yer, gerçek bir yüzey değildi. Dalgalı, sıvımsı bir metal; üstünde tersine dönmüş kuleler, dev dişliler ve damar gibi parlayan enerji hatları vardı. Gökyüzü, siyah boşluk ve kan kırmızısı yıldırım arasında gidip geliyordu.

Uzaktan Nexus'un çekirdeği, bir kalp gibi atıyordu. Her atışında, zincirli yaratıkların yeni sürüleri ortaya çıkıyor, kıvrılan yollar boyunca üzerlerine doğru koşuyordu.

O anda havada yankılanan, soğuk ve yabancı bir ses duyuldu:

> NEXUS: "Siz, kendi sonunuzu getirdiniz."

Megatron kılıcını kaldırdı.

Megatron: "Bunu daha önce çok duydum."

Optimus omuz omuza yerini aldı.

Optimus: "O zaman bir kez daha kanıtlayalım… yanlış olduklarını."

Ve Nexus'un iç boyutundaki ilk savaş, gökyüzünden inen zincir ordusuyla başladı.

More Chapters