LightReader

Chapter 9 - Zincirin son halkası

Dış Cephe – Kıyametin Eşiği

Gökyüzü, patlayan plazma mermilerinin ve yanmakta olan gemilerin alevleriyle kan kırmızısına dönmüştü. Arcee, düşman hatlarının arasından sıyrılıp Optimus'a ulaşmaya çalışıyordu, ama etrafı daralıyor, mermiler gövdesinin metalini oyuyordu. Bumblebee ise bir patlamayla yere savruldu, zırhının kenarları kıvrılıp karardı.

Optimus'un göğsündeki kızıl ışık artık sadece parlamıyor, nabız gibi atıyordu. Her atışta etraftaki düşmanlar sendeleyip geri çekiliyor, dostlarının iletişim sistemleri parazitleniyordu.

Ratchet'in sesi telsizde gürledi:

— "O anı geldi… Karar verecek. Ve karar ne olursa olsun, bu savaşın sonucu değişecek."

---

Zihinsel Labirent – Kapının Önünde

Optimus, zincirlerin önünde duruyordu. Her zincir kopmadan önce kendi içinde bir fısıltı bırakıyordu:

"Pes et…"

"Savaşmak boşa…"

"Sen sadece kayıpların liderisin…"

Ellerini kaldırdı, ilk zinciri kavradı. Anılarında Ironhide'ın kahkahası, Elita'nın bakışı, genç bir Autobot askerinin ona duyduğu güven… Zincir koparken görüntülerin bir kısmı paramparça oldu, bir kısmı ise sanki daha da berraklaştı.

Kapı aralandığında içeriden uğultu gibi bir ses yayıldı. Düşmanın karanlık silueti netleşti, sesi her zamankinden daha sakin ve ölümcül çıktı:

— "Beni içeri al… ya da sonsuza kadar bu kapının önünde kal."

---

Dış Cephe – Savaşın Zirvesi

Arcee sonunda Optimus'a ulaştı. Onun omzunu kavradı, gözlerinin boşluğuna bakarak bağırdı:

— "Prime! Biz buradayız! Yalnız değilsin!"

Ama Optimus'un gözleri hâlâ başka bir yere odaklıydı. Kızıl ışık göğsünden yayılırken etraftaki yerçekimi bile bozulmuştu; düşman askerleri havada savruluyor, zırh plakaları çatırdıyordu.

Bumblebee, güçlükle ayağa kalktı ve Prime'ın yanına geldi. Elini onun göğsüne koydu. Sesi titriyordu:

— "Ne yaparsan yap… bizi unutma."

---

Zihinsel Labirent – Zincirin Son Halkası

Son zinciri kavradığında, Optimus'un zihninde tüm anılar birbiriyle çarpıştı: zaferler, kayıplar, ihanetler, umut dolu anlar… Ve en son, kendine sordu:

"Beni ben yapan nedir? Zaferlerim mi, kayıplarım mı… yoksa seçimlerim mi?"

Zincir çatırdadı.

Düşman kapının ardında bekliyordu, siluet artık tamamen şekillenmişti. Yüzünde tanıdık ama yabancı bir ifade vardı — sanki Optimus'un kendi gölgesi ona bakıyordu.

Optimus, kapıyı tamamen açmak yerine, ellerini iki yana koydu… ve kapıyı dışarıdan mühürlemeye başladı. Kendi Spark'ından yayılan ışık, kapının tüm hatlarını alev gibi sardı.

Düşman çığlık attı:

— "Bunu yaparsan… senin bir parçanı alırım!"

Optimus dişlerini sıktı:

— "O parça, benim olmayan bir parçaydı zaten."

---

Dış Cephe – Işığın Patlaması

Kızıl ışık aniden beyaza döndü. Tüm savaş alanını kör eden bir patlama yayıldı. Düşman gemileri adeta eriyip karanlıkta buhar oldu. Arcee, Bumblebee ve diğerleri yere savruldu ama patlama onlara zarar vermedi — sadece üzerlerinden geçmiş, tüm ağırlığı düşmandan almıştı.

Patlama sona erdiğinde Optimus ayaktaydı. Göğsündeki yara kapanmış değildi, ama ışık sönmüştü. Gözleri yeniden canlı, sesi kararlıydı:

— "Savaş bitmedi. Ama biz hâlâ buradayız."

---

Ve böylece hem zihinsel hem fiziksel cephede, zincirin son halkası kırılmış ama kapı sonsuza dek kapanmıştı. Ancak Optimus, bunun sadece bir zafer değil, aynı zamanda kalbinde kalıcı bir boşluk yarattığını hissediyordu.

---

More Chapters