Darel sessizce yaklaştı.
"Liven… gece yarısı çıkacaksın," dedi.
Liven başını salladı.
"Tamam," dedi, sesi yorgun ve kırıktı. İçinde bir boşluk vardı. Acaba bu, Darel'i son görüşüm mü olacak? diye düşündü.
Darel küçük bir çanta uzattı.
"Sana biraz yiyecek hazırladım. Yolda lazım olur."
"Teşekkür ederim," dedi Liven. Sonra köşedeki mindere uzandı ve biraz kestirdi. Uyanmak istemeyeceği bir veda yaklaşıyordu.
Zaman geçti. Darel sessizce Liven'in omzuna dokundu.
"Uyan evlat, zaman geldi," dedi.
Liven gözlerini açtı. "Saat kaç?"
"2:30…"
Liven derin bir nefes aldı, hazırlandı ve kapıya doğru yürüdü. Darel'in önünde durdu ve bir anda ona sarıldı.
"Dikkatli ol," dedi Darel.
Liven sarılırken istemsizce, "Tamam... baba," dedi.
Darel şaşırdı ama aynı anda gözleri doldu.
"Yolun açık olsun," dedi.
---
Liven geceye karıştı. Darel'in çizdiği yer altı yol haritasını takip ediyordu.
Acaba oraya varınca kendimi güçlü mü göstermeliyim, yoksa sıradan biri gibi mi? Neyse… bunu orada düşünürüm.
Yolculuğun ortasında yoruldu.
Biraz dinleneyim. Karnım da acıktı.
Bir ağacın dibine oturdu. Darel'in verdiği yiyecekleri yedi, sonra gözlerini kapattı. Uykuya dalar dalmaz… iblisin sesi yankılandı.
> "Liven… görmek istemeyeceğin insanları görmeye hazır ol. Bu gece... çok eğleneceğim!"
Liven bir anda uyandı. Sabah olmuştu.
Ne demek istiyordu bu iblis? diye düşündü ama zaman yoktu. Kalktı ve yoluna devam etti.
---
Şehir girişinde iki gardiyan vardı.
"Sen de kimsin?" diye sordu biri.
"Adım Liven," dedi. Gardiyan saçına bakıp geçmesine izin verdi. Liven şüphelendi ama yürümeye devam etti.
Sonra… bir anda dondu kaldı.
Gördüğü adamlar…
Annesini öldüren ve babasını götüren adamlar oradaydı. Sanki onu arıyorlardı.
Geçmiş gözünde canlandı:
> "Lütfen yapma… yalvarıyorum…"
"Koş Riven! Yaşaman gerek!"
Liven'in gözleri kısıldı. Zaman durdu. İki adamı yakaladı, arka bir sokağa sürükledi. İçindeki öfke artık patlama noktasındaydı.
"Sonunda... o lanetli köyden intikamım başlıyor…" dedi ve delice gülmeye başladı.
---
İblis yeniden belirdi.
> "Yeni göz gücün... emir verme ve itaate zorlama yeteneği. Şanslısın, velet. Tanrıların gücü sende..."
Liven güldü.
"İşte istediğim güç bu…"
---