LightReader

Chapter 1 - Gün ???: İlk Tanışma?

Güneş ışığının güzelliği insanların gününe gün katıyor, kuşlar gökyüzünde hayatı yaşıyor, hava ne yaz kadar sıcak kış kadar soğuk değil; huzur verici iç ısıtan türden seviyede duruyor öyleki havada tek bir bulut bile yok ama.....

-TANRI AŞKINA NEDEN ZİNDANIN BİRİNDEYİM?

Havayı bilmemin tek sebebi 5 dakika öncesine kadar dışarda taş üstünde oturuyor olmamdı ama niyeyse piçin teki geldi, dövdü, kaçırdı, buraya koyd-

Adam cümlesini bitiremeden hafif ama heryerini kaplayan bir zırh içinde kocaman bir herif, gri taşlardan yapılmış kırılmaya hazır sütunlarla ayakta zar zor duran o boktan zindana girdi

"Gırgır yapma kocaman yer zaten, üstüne senin sesinin yankısını çekmeklemi uğraşacam"

Kaçırılan adamın gözleri o anda merakla fal taşı gibi açıldı

+SEN KİMSİN BE OLUM!? Beni döven sen değildin (lavuk dehşet korkunç duruyor ama fenasal havalı harbiden yalan yok)

Zırhlı herif adamın olduğu zindanın parmaklıklarına yavaş adımlarla yürümeye başladı, adımları yavaş ama öylesine ağırdı ki zırhı adımlarıyla yere vurunca yer sarsılıyordu adeta.Yüksek ihtimalle zindandaki adam o anda öleceğini dahi düşünüyordu ki-

"Amaro, sen iyi bir adamsın hakkını veriyorum ama hayat böyledir; bazen bir anlık düşünce ve hareketler böylesine düzgün hayatları dahi boka döndürebilir bu konuda sana verebileceğim en iyi örnekte açıkçası sensin, zeki bir adamsın ama etrafında yaşananların ve kendinin farkına varamıyorsun"

Amaro, evet bu zindanda oturan tam o anda sefilce oturan kişinin adı buydu ama sanki kendi bunun farkında değilmişçesine bu cümleleri duyunca yüzünde şok olmuş gibi bir ifade oluştu; ilk başta kaşlarını salak gibi kaldırarak anlamaya çalışıyor gibi davrandı sonra gözlerini kısarak baktı ve yüzü sonunda durgun bir hale geldi ağır bir nefes verdi sanki.. pes etmiş gibi?

+Gerçekten bir an herşeyin düzgün olacağına içtenlikle inandım biliyormusun? Geri dönmek istedim, döndüm bile sandım ama herşey sonuca vardığında....döndüğüm yer yine senin karşın oldu

-Hı hı, tabi, evet evet öyle oldu ama ihtimal vermedin değil, bence bu kadar anlam yüklemeye gerek yok

+Bide 16 yaşında olup bunları duymayı denesene açıkçası..garip? Ne desem bile bilmiyorum, tek suçum yerden bir taş alıp denize atmaktı, kimin o taşa ne anlam yüklediğini nerden bilebilirdim

-Bilemezdin, bunun için seni suçlamıyorum ama dünyanın işleyişinin böyle olduğunu...en azından bizim dünyamızın böyle olduğunu anlayacak kadar olgunsun, insanlar bişey kaybettiğinde zarar gördüklerinde günah keçisi ararlar, tamamıyla masum olsan dahi, onlar kendi kayıplarının karşılığında birinin zarar gördüklerini görmeden rahat etmezler.

"Yolun sonu" diyorsun yani kısaca

-Eh yani malesef, senin gibi birini bukadar erken kaybetmek açıkçası üzücü Amaro gerçekten, iyi yerlere gelebilirdin şimdi izninle.....başlıyorum.

Zırh içindeki adam elini vücudunun yanlarından alarak aşağı savurmaya hazırlanıyormuşçasına yukarı kaldırmaya başladı, aralarındaki parmaklıkların onun için bir fark yaratmayacağı belliydi yani kısacası sonraki an itibariyle karşılaşacağı güç kendisinin asla ulaşamayacağı ve dayanamayacağı seviyede olacaktı

-..bir...

O an Amaro'nun kafasında bir ses yankılar içinde konuşmaya başladı

"böyle birşey hiç olmamış olsun istermiydin?"

(Ney?! Noluyor amk)

"bidaha asla yaşanmasın istiyormusun?"

-.....iki!.....

(ben?...anlamıyorum?)

"sonraki saniyede ölüceksin, ölmek mi istiyorsun?"

(ne? hayır tabiki neden ölmek istiyeyim ki?)

"kazanmak istiyormusun? yaşamak istiyormusun?"

(evet...yaniiii, heralde isterdim)

"sonraki saniyede üç* dediğinde öleceksin....cevap ver...İSTİYORMUSUN İSTEMİYORMUSUN?"

(istiyorum.)

"..."

Amaro o an sessizliği bozdu ve bağırdı bütün hayatı herşeyi buna bağlıymışçasına.....

-İSTİYORUM!! EVET İSTİYORUM!!

"o zaman daha söze gerek....yok."

Amaro için zaman adeta yavaşladı o kadar yavaşladıki karşısındaki adam nerdeyse donmuş gibiydi, kendisi bunun ölümden önceki son anları olduğunu düşünürken arkasından bir gölge belirdi

(noluyor lan!? o nasıl gölge amınakoyayım, arkamı dönmek istiyorum ama vücudum el vermiyor)

"Ne duruyorsun Amaro çıksana"

(Ama zindan kapalı ve hala önümde o adam duruyor)

"Amaro....şu anda. Ne o adam canlı, nede zindan kapalı"

Amaro şaşkınlıkla ayağı kalktı, şok olduğu belliydi ama kendisi sanki- sanki sadece komutları uyguluyormuşçasına zindanı açtı eli havada kalan ölü adamın yanında geçti gözünü dahi kırpmadan merdivenlerden çıkmaya devam etti.....5 dakikadır görmediği ama saatler gibi hissettiren güneşin ışığının içeriye vurmasını sağlayan açık kapıya yöneldi

(herşeyi yaşadım sanki hiçbirşey yaşamamış gibi hayatımın en uzun 5 dakikası geçti.. ama sonunda yine burdayım ve ışığı görüyorum.....5 dakika daha görsem bile yeterdi zaten ama bunları düşünmeye.....)

"Gerek yok Amaro, artık bunları düşünmeye gerek yok"

+Yüzüne bakmak için arkamı dönmeye korkuyorum açıkçası, çokta huzur verici bir sesin yok reis

-Benim adım Faust ####### , sen sorma diye az çok bilgilendirme yapayım, 15 yaşındayım,seni başka bir amaç için kullanmayacağım, zarar yok, kendi çıkarım yok, seni bir yerden bulup gözüme kestirmedim sadece burdan geçiyordum, ayrıca o adamı öldürdüğüm için kusura bakma ama durum biraz aceleye geldi açıkçası. Bence şimdi rahatça arkanı dönebilecek kadar iyi tanıyorsun beni

+Bunların hepsi sırf benden 1 yaş küçük birinin keyfinden dolayı olamaz, sebebin olmalı iyi kötü değil belki sadece nötr dür ama kesinlikle var

-Zırhı adamın dediği gibi sende ışık var, çok daha ileriye gidebilirsin, bende bunu görmek istiyorum

+Yanii? Sonuç? açıkçası anlamadım

-Hızlı olabilir, belki anlamsız gelebilir,yeterince kendimi kanıtladığımı düşünüyorum ve daha iyi seçeneğin olduğunuda sanmıyorum, kardeşim ol Amaro, soy adımı al, ailem ol, bende senin ailen olayım, ebeveynlerini kaybettiğini biliyorum, yanımda kal, sana bakayım, büyüteyim, gerekirse besleyeyim, aynı çatıda olalım.

O an ne desem bilemedim, tanımadığım ama hayatımı kurtaran benden küçük bir çocuk, ama boyu çoktan 1.85 var galiba, kabul edicekmiyim? Açıkçası başkası benim durumumu izliyor olsa, böyle düşünmemi bile garipserdi tanımadığım lavuğun teki, reddetmeliyim gibi düşünürlerdi heralde ama şöyle anlatayım; yaşamadan bilemezsiniz, siz hissedemezsiniz ama bu çocuk benim için parlıyor, sözleri içimi ısıtıyordu, ahhhh en son ne zaman bu kadar huzurlu hissettim....

Amaro'nun içinden Faust'a güvenmek geçiyordu lakin yüzünde öylesine bir sırıtma ifadesi vardı ki, sanki Amaro kabul ederse dünyalar onun olacakmış gibi, o anki ortam sanki şeytan ile anlaşma yapacakmış gibi duruyordu.

Ama içinden kuşku dolu düşünceler geçirmeden de yapamıyordu bir yandan:

Benden küçük, ama devasa. İyi şeyler vaad ediyor, ama yüzündeki ifade güven vermiyor. Kabul etmek boşuna, ama denemek?....Fazla kötü olamaz, umarım olamaz yani

Faust'un gülümsemesi Amaro'nun durumu sorguladığı her an daha da korkunç oluyordu ama korkunç olmak için böyle yapıyor gibi de değildi, gülmekten gözleri neredeyse gözükemeyecek kadar kısılmıştı ama görüyordu, kaşları da çatılmıştı ama durgundu, yanakları o kadar yana doğru esnemişti ki gülmekten neredeyse derisi yırtılacak gibiydi

"Evet Amaro? Cevabını bekliyorum"

Amaro dişlerini bile göstermeden fazlasıyla sahte gibi duran bir ifade ile Faust'a başını döndürdü, kabul edeceğini lakin onun açıkça fazla güven vermediğini bu sebeple kendi güvenliğini sağlamak için bir "anlaşma" yapmak istediğini söyledi

Anlaşmayı açıkladığında Faust'un ifadesi açıkça değişti, suratı asıldı elini Amaro'nun göğsüne hafifçe vurup onu biraz geri silkeledi

"Ben sana sahip olmadığın aileyi yada kısaca sana bakacak birini, kalacak bir yeri vaat etmeye çalışıyorum ama senin bana sunduğun anlaşmaya bak

Anlaşmaya göre;

1: Ne dersem yapacaksın

2: Sana zarar vermeyeceğim

3: Dediklerime göre yaşayacaksın

4: Layık olacaksın

5: Yakın ve samimi davranmaya çalışacaksın

Köle veya hizmetçi isteseydim. Alırdım. Bu zahmete gerek kalmazdı, nasıl çalışan bir aklın var yada ne yaşadın bilmiyorum ama içini rahatlacaksa Anlaşmaya bırak ben karar vereyim

Tek bir koşul olacak;

1: Sana birşey yapmayacağım yada yapılmasına izin vermeyeceğim, falan filan.

Başka birşey yok, için rahatladı mı? Cevabını şimdi bekliyorum, evet yada hayır, olumlu yada olumsuz

Amaro şaşkınlık içindeydi, boşlukta denebilir aslında, duygusal bir boşluk, açıkçası ne yapacağını bilmiyordu yinede bir anlığına da olsa. Söyledi.

"Evet"

Faust, olumlu bir dönüş almasına rağmen mutlu gözükmüyordu sadece gözlerini sakince kapatıp kafasını biraz yukarı biraz aşağı salladı, elini onun sırtının arkasına koydu hafifçe ittirerek, onu takip etmesini söyler gibi

Çıktıktan sonra yakındaki rastgele bir şehire doğru yürümeye başladılar, Faust yürüyor oda takip ediyordu.

Kaşlarını kaldırarak "Bu arada Amaro, senin herhangi bir üstünlüğün, savaş stilin yada ona benzer bişey falan var mı, anlaşma ne biliyorsun"

....???

"Hayatta kalmana falan yarayacak bişeyin varmı diyorum, zindandaki piç potansiyel falan diyordu"

Amaro kafasını Faust'un tam tersi yöne çevirdi gözlerini sinsice kısarak kafasının arkasını kötü bir haber vereceği çok belli şekilde kaşıdı

"Iııı, şeyyy, şöyle anlatayım, bahsettiklerinden anlaşma dışında hiçbirşeyi bilmiyorum ama özel şeylerim var tabii. En azından vardı yani. Kötü bir anlaşma sonucu belki, ama sadece belkii..."

Faust olabilecek en düz ifade ile baktı "lafı dolandırma" der gibi

"Bana kimle anlaşman olduğunu söyle yeter" dedi özgüvenli bir ses ile

"Belki tanıyorsundur, Boss diye bir adam var patron yani, aslında iyi bir adam da işte ben nasibimi biraz fazla zorladım denebilir, sonucunda kuvvetimi, gücümü, hızımı kaybettim işte ama böylesi daha iyi, kendisine kafa tuttum ama açıkçası pek iyi sonuçlanmadı, durum böyle olunca bende yaşamak için anlaşma yaptım işte"

Faust yüzünü ters tarafa çevirdi, kıkırdama sesleri geliyordu yinede ne olduğu, yaşandığı belli değildi ama Amaro ne olduğunu sorunca... Kendini tutamadı

"AHHAHAHAHAHAHAAHAH ALLAH'IM, TEŞEKKÜR EDERİM AAAHAHAHAHAAAAAHHHHHHHHAHAHA BUNU DUYABİLECEK KADAR ŞANSLI KAÇ KİŞİ VAR BU DÜNYADA. Öğm- öğm-...Komik ve biraz acınası bir durum ama tabiki halledebilirim sıkıntı yok"

Sonrasında beraber şehire doğru yürürlerken Amaro yaşananları anlattı, biraz birbirlerini tanıdılar, Amaro, anlaşmayı yaptığı adamın ne kadar güçlü olduğundan, sıkıntı olabileceğinden falan bahsediyordu ama Faust aynı şeyi tekrarlamaya hep devam etti

"Benim yapamayacağım bişey yok"

"Güven"

——

——

Amaro, Faust ile böyle tanıştı

More Chapters