Otobüs uçurumdan aşağı doğru düştü ve bir ağaçlık alanın yanında yan yattı.Tufan ve Melisa çarpmanın etkisiyle bayılmışlardı. Tufan otobüs düşerken kafasını çarptı, başı hafif hafif kanıyordu. Melisa'nın da kafası cama çarptığı için kanıyordu. Otobüs tam olarak devrilmemiş yan yatmıştı bu yüzden bazı yolcular düşüşün etkisiyle camdan fırlamışlardı. Otobüsün düştüğü yere yakın keçilerini otlatan 2 çoban hemen oraya doğru koştular. Otobüsün kırılan camlarından içeriye baktılar ve içerideki herkesin yaralı olduğunu bazılarının öldüğünü gördüler. Hemen kontrol etmeye başladılar ve Melisa ve Tufan'ın hala yaşadığını farkettiler. İkisi birbirlerine sıkıca sarılı duruyorlardı hala. Uzun saçlı adam kadını çekip çıkarmak için uğraştı ama adamla öyle sıkı sarılmışlardı ki tek başına çıkaramadı. Yanındaki arkadaşı hemen yardım etti ve önce cam tarafında bulunan kadını çıkardılar, ardından adamı da çıkardılar. Camın yakınından içeride başka yaşayan var mı diye bakmaya başlayan diğer çoban tam "İşte şurada biri daha var, hareket ediyor." derken bir anda otobüsün ön kısmı alev aldı. İki adam hemen bu iki yaralıyı araçtan uzaklaştırmaya çalıştı. Uzun saçlı adam kadını kucaklamıştı, diğer adam ise adamı bir çuval gibi sırtlayıp götürdü. Hindistan'ın bir köyünde olan evlerine doğru yol aldılar. Otobüs hızla yanmaya devam etti, içindeki tüm yolcularla..
Tufan ve Melisa başlarına aldıkları darbe ile bir gün baygın yattılar. Bu sürede otobüsün kaza yaptığı haberi tüm bölgede yayılmış ancak hiç kimsenin kurtulamadığı haberlere de yansımıştı. 3 ülkenin ve Hindistan'ın yetkilileri kaza ile ilgili araştırmaların devam ettiğini ve kurtulan kimsenin olup olmadığının öğrenilmeye çalışıldığını söylediler. Otobüste bulunun diğer kişiler kurtarılmaya çalışılmış ancak yangın geç söndürüldüğü için kimse kurtulamamıştı. Türklerden 2 kişinin eksik olduğu tespit edildi ancak hiçbir şekilde bulunamadılar. Kimlikleri tespit edilmişti fakat yerlerini kimse bilmiyordu.