LightReader

Chapter 63 - GÖLGELERİN HESABI

Boran'ın Anlatımı

Kan kokusu burnumdan gitmiyordu. Yere yığılan o adamın son sözleri hâlâ kulaklarımda çınlıyordu:

"Bu yol seni yutacak…"

Ellerim hâlâ titriyordu. Ben titremezdim… yıllardır hiçbir şey karşısında sarsılmamıştım. Ama Hazal'ın o küçücük bedeniyle önümde durması, kurşunlara kendini siper etmesi…

İşte o benim bütün dengemi altüst etti.

Onu kollarıma aldığımda, kalbim boğazıma düğümlendi.

"Bunu bir daha yapmayacaksın Hazal," dedim dişlerimin arasından. Sesim öfkeyle karışık bir yalvarıştı.

Ama o başını kaldırdı, gözlerimin içine baktı.

"Senin ardında durmazsam, ben kim olurum Boran? Seni korumak benim de hakkım."

Bu kadın… benim en büyük zayıflığım, aynı zamanda tek gücüm olmuştu.

---

Adamın cesedini depodan çıkarırken gözüm duvara asılı kanlı sembole takıldı. Kırmızı bir haç ve yanında kazınmış tek kelime:

"Gölgeler"

Bunu görünce içim buz kesti.

Çünkü o sembol, yıllar önce peşine düştüğüm ama asla tam olarak çözemediğim bir örgütü simgeliyordu.

Gölgeler… yer altının en karanlık ağı. Sadece düşman değil, aynı zamanda hainlerin yuvasıydı.

Demek ki bu iş basit bir hesaplaşma değildi. Arkasında çok daha büyük bir plan vardı.

---

Gece çökmüş, rüzgâr kan kokusunu sokaklara savurmuştu. Arabaya bindik, Hazal sessizdi. Ellerini sıkıyordu, ben direksiyonu.

Onun suskunluğu, benden daha çok canımı yakıyordu.

"Boran…" dedi sonunda. Sesi incecik bir bıçak gibi kalbime dokundu.

"Bu savaş hiç bitmeyecek, değil mi?"

Bir an sustum. Doğruyu söylemek istedim ama dudaklarımdan çıkan tek şey şuydu:

"Sen yanımda olduğun sürece, bitmese de yeneceğiz."

Onun bana güvenle yaslanışı… işte tüm yeminlerim orada mühürlendi.

---

Eve vardığımızda kapıda Cemal bizi bekliyordu. Yüzü bembeyazdı.

"Abi… sıkıntı büyük." dedi, sesi çatallandı.

"Ne oldu?"

Cebinden bir zarf çıkardı. Zarfın üzerinde aynı sembol vardı: Kırmızı haç.

İçinden çıkan kağıtta sadece birkaç kelime yazıyordu:

"Her şey yeni başlıyor. Gölgeler seni izliyor, Boran."

Kağıdı buruştururken yumruğumun içi kanadı.

Belli ki bu hesap kolay kapanmayacaktı.

---

Hazal'ın omzuma dokunuşuyla toparlandım.

Gözlerimin içine baktı, gözyaşlarını saklamadan:

"Boran, ne olursa olsun yanındayım. Ama lütfen bana bir söz ver… beni sensiz bırakma."

O an, bütün karanlığa meydan okudum. Dudaklarımdan çıkan söz, yüreğime kazındı:

"Seni sensiz bırakacak tek şey… ölüm olur Hazal. Ve ben ölmeden, bu gölgeleri yakıp kül edeceğim."

More Chapters