- İsmail'in Bakış Açısı -
Herşeyin Başlayıp Bittiği O Günü Asla Unutamayacağım...
Geçmişimdeki bir kabus olarak her zaman benimle birlikte yaşamaya devam edecek.
Taa ki ben ölene kadar....
Gece yarısıydı, abim ve ben aynı odada yataklarımızda yatıyorduk.
O gün 15 temmuzdu, yaz tatiliydi. Bu yüzden çok mutluydum.
Gece saat kaçtı bilmiyorum. Bir anda yatağım sallanmaya başladı.
İlk başta abim yapıyor zannetmiştim ama ona seslendiğimde onun da yatağının sallandığını söyledi.
Daha öncesinden de deprem olmuştu. Ama bu kadar şiddetli değildi.
Tam o sırada annem gelip bize bağırarak yere çekti.
Çok süre geçmeden babam hışımla kapıyı açıp aşağı inmemiz gerektiğini söyledi.
Fakat annem karşı çıktı. Babam yer yarıldığını şimdi çıkmazsak çok geç olacağını söyledi.
Annem bunu duyunca ilk başta afalladı ama sonra kendine geldi.
Hemen bizi ayağa kaldırdı ve geceliklerimizle dışarıya çıkmak için merdivenlere doğru ilerledik.
Etraf öyle bir sallanıyordu ki ayakta zor duruyorduk.
Merdivenlerden inerken evden garip sesler gelmeye başladı.
Sanki bir şey kırılıyor gibiydi. Babam acele edin diye bağırdı.
En alt kata kadar gelmiştik bir şekilde, dış kapı önümüzdeydi ama...
Bina bir anda yıkılmaya başladı. Her şey saniyeler içinde oldu.
Babam bizi itmeseydi. Hepimiz ölmüş olurduk.
Bina sadece yıkılmamıştı, bir yarığın içine dökülmüştü.
Ağzımdan sadece baba sesi çıktı. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Keşke birkaç saniye daha erken çıksaydık. Keşke...
Etraf cehennem gibiydi. Sokak lambalarının çoğu bozulmuş, ay ışığı etrafı aydınlatıyordu.
Biz neler olduğunu anlayamazken abim İbrahim bizi kendimize getirdi. Aklı başında bir tek abim vardı.
Annem bir eliyle kardeşim ishak'ı diğer eliyle de beni tuttu. Abim de öbür elimden tuttu.
Yıkılan binalardan ve yarıklardan olabildiğince uzak durmaya çalışıyorduk.
Hayatta kalan insanlar bağırıp çağırıyordu. Sesler kulağımda çınlıyor, ne olduğunu anlayamıyordum.
Derken daha kötüsü oldu. Neden böyle oluyordu ki ?
Yarıklardaki her şey bir anda dışarı fışkırmaya başladı.
Zaman sanki benim için durmuş gibiydi.
Sınırıma gelmiştim. Daha fazlasına... da..ha fazla..sı..na dayana...
Babam... babamın kafası... o.. nefesim kesilmişti.
Yutkunamıyordum, boğazımda bir şey vardı. Midem bulanıyor, karnım ağrıyordu.
Kafam zonklamaya başladı. Başım dönüyordu, dünya kararıyordu. Annem... anne...m...
Bir anda bağırmaya başladı..... sağıma döndüğüm an.... sadece... sadece annemin eli vardı.....
Daha fazlasına dayanamadım.... gözlerim karardı... etraf bir anda sessizleşti.... ve... karanlık...