LightReader

Chapter 12 - Gün 2: Dönelim

Faust, yeterli denecek kadar uzun süre boyunca kırık taşlar, yamuk yollar, rutubetli sokaklar ve ruhsuz bakışlar arasında Klint tarafından bir taraftan bir diğer tarafa çekiştirildikten sonra köyün diğer girişi yani onlarında çıkacakları yere geldiler, Klint tedirgin gözler ile etrafı kolaçan etti, kimselerin onları dinlemediğinden veya izlemediğinden emin oldu, Faust'un sıkıca kavradığı kolunu bıraktı, ağır nefesler verdiği haliyle yere oturup, kendine gelmeye çalıştı.

Faust hala durumu anlamamış şekilde bakıyordu kaşlarını kaldırmış gözlerini açmıştı, kendiside bir yandan kafasını çeviriyor etrafa bakıyordu, tek farkı Klint gibi

Korku, stres içinde "Biri izliyor mu? İzlemediğinden veya duymadığından emin olmalıyım" demek yerine, daha çok;

Rahat, herşeyden habersiz, uykulu hali ile "Ben neden burdayım, hava ne kadar güzel, karanlığı seviyorum. Corehold'da acaba ne vardır, yemek almışmıydım acaba? Gio yemek yapmışmıdır" diye düşünüyordu

Yaklaşık 2 dakikalık kargaların bağırışması, yaprakların uçuşması, fırtına sesleri ile geçen nefes nefese dinlenmenin sonunda Klint ayağa kalktı, daha doğrusu kalkacaktı ki, onun yerine baygınlık geçirecek kadar hasta durduğundan ve üstündeki yorgunluğundan olacak ki yere gere düştü, düşüncede Faust kendini tutamadan bir kahkaha patlattı, alay eder gibi bir ses tonu ile;

"HAHAHAAHHA!! Seni yanıma aldığım günü sikeyim! Hassiktir! HAHAHAHA, ALLAH'IM, DURAMIYORUM" diye bağıra bağıra gülüp konuşmaya başladı

Diğer bir yandan da "Garip birşeyler var, stresten yerlere düşüpte kalkamayacak kadar onu tedirgin etmiş ne olabilir? Bu kadar—siktir et, çokta umrumda değil açıkçası, her ne varsa sonra açıklayabilir, şimdiki önceliğimiz, şimdiki önceliğimizzzzzzz...şimdiki önceliğimiz? Corehold'a geri dönelim madem?" diye içinden geçirdi

Klint'in zaten terlemiş elleri, düşüşünü hafifletmek için yere dayanınca, toprak ile beraber, çamur olmuştu artık, yinede Faust çokta umursamayan bir ifade ile yeteri kadar güldükten sonra elini uzattı

"Hadi, elimi tutta yerden kalk artık, her gün değiştirecek kadar fazla kıyafetin olmadığını ikimizde biliyoruz zaten, bana da her ne anlatacaksan Corehold'da anlatırsın, kimsenin bizi dinlemeyeceği, izlemeyeceği bir yer istemiştin değil mi? Beni ve kendini bu yerlerde sürüklemeye ne gerek var, geri dönelim, bizimkilerin bilmemesini gerektirecek kadar ciddi veya özel bir mesele değildir heralde diye tahmin ediyorum" dedi kimsenin kulak vermeyeceği ama Klint'in içini rahatlacak bir ses ile.

Elini verip yerden kaldırdı, Klint üstünü silkeledi, sırtıyla biraz oynadı, gevşetmeye çalıştı. Köyün çıkışına doğru yürüdüler, çıktılar ve ormana yöneldiler, tam ormana girmeden önce Klint başını Faust'a çevirdi;

"Zaten Corehold'a geri dönünce fark edeceksin ama ben yinede sen sordun diye erkenden söyleyeyim, bizimkilerin zaten haberi var hepsine çoktan haber verdim çünkü bana sorarsan,hepimizin bilmesi gerekiyordu"

More Chapters