Corehold'a geri dönmek için köyü terk ettiklerinden ve ormana girdiklerinden beri yaklaşık 20 küsür dakika geçmişti, sonbahar olmamasına rağmen dökülen sarı yapraklarla dolu bir orman, kargalarla dolu bütün zaman boyunca bağrışıyorlardı.
"Corehold'un kendisi çok iç açıcı durmasa da etrafı, güzellikleri, açıkçası aynı şeyleri söylettirmiyor, yılın nerdeyse her zamanı böylesine huzur taşıyan bir son bahar havası, güzel? Sanırım." diye düşünüyordu Klint.
Faust'ta, benzer şekilde içinden geçiriyordu "Hava güzel. Akşam. Yapraklar hangi mevsimde düşüyordu? Sıkıldım" , elini cebine attı ve bir paket sigara çıkardı
"Hoop, Faust! Hiç iyi örnek değilsin ha, bir tane de bana?-"
"Hayır"
Paketin içindeki son kalan sigarayı çıkardı, büzüşmüş, yırtıklarından içi gözüken normal bir sigaradan bile daha sağlıksız gözüken uzun, ön tarafı sarkan, ucuz sigarayı ağzına koydu sonra işaret parmağını aleve verip sigarasını yaktı. Sigara neredeyse ısırılsa yırtılıp düşecek gibiydi ama Faust alışık gibi duruyordu, hiç umursamadı, içinden son sigarasını çıkardığı paketi yere attı. Sigaradan, ilk fırtını çekecekti ki—
"ÖĞĞK!! İĞRENÇ—"diye bağırdı ağzındaki sigarayıda tükürerek
Klint bunu görünce kendini ilk başta biraz tutmaya çalıştı ama çok geçmeden bir kahkaha patlattı
"Gördünmü? Sigarayı bana vermiş olsaydın böyle olmazdı, senin yerine ben kusardım ama senin sigara yüzünden nerdeyse kustuğunu görmek çok garip, öncekilerinden ne farkı olabilir ki, paketin hepsini zaten çoktan bitirmişsin ya?"
Faust tükürmeye devam ediyordu, dilini eliyle temizlemeyi bile deniyordu
"Ne bileyim amk hepsi normaldi, sonuncu neden böyle oldu anlamadım. Acı diyesim var değil, ekşi değil, böyle...böylee? Direkt bok gibi, evet. Bok gibi. Neyse siktir et, devam et Corehold'a az kaldı, yürümeye devam et"
Klint, o nasıl diyorsa öyle yaptı ama sıkıntıdan yerinde duramıyor gibiydi, gözleri hızlı hızlı etrafı kesiyor, kendi kendine notalar mırıldanıyordu;
"Faust, sıkıldım. Anlatacak hikayen falan varmı, tahminen 5 dakikaya varırız zaten, kısa bişeyler anlatsan yeter"
Faust ilk başta bıkkınlık ile ağır bir nefes verdi ama sonra hızlıca kendini toparladı
*UYARI!! HİKAYE ZAMANI*
"Tamam, anlatayım madem, köyün birinde bir adam varmış; köydeki herkes ondan nefret edermiş, rastgele bir pazar günü evine doğru yürürken karşısına yaşlı, bastonla bile zar zor yürüyen, aksi bir adam çıkmış ve adama demişki;
"Sen tam bir orospu çocuğusun"
ama adam hiç bozuntuya vermemiş ve gülmeye devam etmiş karşılık olarak "Size de iyi günler bayım" demiş ve evinin yoluna devam etmiş biraz daha yürümeden sonra bu sefer karşısına çok güzel, genç seksi bir kadın çıkmış adama biraz yaklaşmış hemen sonra yüzüne tükürüp demiş ki;
"Çok çirkinsin, seninle aynı havayı soluduğum için kendimden utanıyorum, kendini öldürmelisin"
Yinede adam hiç üzülmemiş "bugün de çok güzelsiniz hanımefendi" demiş ve yoluna devam etmiş, 5 dakika sonra da karşısına bir kedi çıkmış, kediyi sevmek için eğildiğinde kedi bir anda iki ayağının üstüne kalkmış "Dokunma bana kirli piç" diyerek kaçmış. Adam evinin önüne gelmiş, tam kapıyı açaçak iken bir arkadaşı ona arkasından seslenmiş ve yanına gelmiş
"Bütün zamandır seni izliyorum, kedi bile sana hakaret etti, hala nasıl böyle gülebiliyor mutlu olabiliyorsun?" demiş
Adam da demiş ki:
"Sebebi üstüme alınmamam, çünkü ben, ne orospu çocuğuyum, ne çirkinim, nede kirli bir piçim"
Sonrasında şaşkınlık içinde ona bakan arkadaşını 12 yerinden bıçaklayarak öldürmüş