LightReader

Chapter 2 - Bölüm 2:Hergün Aynı Döngü

Ferkan'ın zihni, atölyenin kaotik melodisiyle boğuşurken, Sevim'in hıçkırıkları ve Rüya'nın soğuk bakışları arasında sıkışıp kalmıştı. Her gün aynı döngü, aynı baskı. Kumaş tozları ciğerlerini yakıyor, dikiş makinelerinin monoton sesi beyninde zonkluyordu. Sevim'in yanına eğildi, elini omzuna koydu. "Dayan biraz daha, Sevim. Az kaldı mesai bitimine." diye fısıldadı. Sevim, gözlerini silerek başını kaldırdı, "Ne anlamı var ki, Ferkan? Yarın her şey aynı olacak. Belki daha da kötü." Sözleri, Ferkan'ın içini burktu. Sevim haklıydı. Bu fabrikada umut, lüks bir duyguydu.

Rüya, platformdan aşağıya indi. Topuklarının sesi, atölyenin zemininde sert ve tok bir şekilde yankılanıyordu. Her adımında, Ferkan'ın kalbi daha da hızlanıyordu. Rüya, doğrudan onların yanına geldi. Yüzünde ufak bir mimik bile oynamıyordu. "Sevim, bu hızla devam edersen, akşam fazla mesaiye kalmak zorunda kalacaksın." Sesi, bir demir leydi kadar sertti. Sevim'in gözleri bir kez daha doldu. Ferkan araya girmek istedi ama Rüya'nın keskin bakışları onu durdurdu. "Ferkan, sen de işine dön. Sohbet zamanı değil."

Ferkan, çaresizce başını eğdi. Elindeki kalıba geri döndü ama zihni hala Sevim'in hüznü ve Rüya'nın acımasızlığı arasında gidip geliyordu. Bu iş, sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir pranga gibiydi. Yüksek cam kulelerin gölgesinde, onların küçük atölyeleri, adeta büyük bir çarkın dişlisi gibi dönüp duruyordu. Akşam mesai bitiminde, Ferkan yorgun argın eve giderken, Sevim'in hala içeride olduğunu biliyordu. İçinden bir ses, bu düzenin bir gün değişmesi gerektiğini fısıldıyordu. Ama nasıl? Bu soru, zihninde yankılanıp duruyordu.

More Chapters