LightReader

Chapter 7 - Bölüm 7:Cam Duvarlar

Ferkan ofisten çıktığında, atölyenin tanıdık gürültüsü artık bir iş yerinin sesi gibi değil, bir hapishanenin uğultusu gibi geliyordu. Her makine vızıltısı, her kumaş topunun yere vuruşu, zihnindeki öfkeyi körüklüyordu. Çalışma masasına döndü ama eline ne bir kalıp ne de bir kalem alabildi. Gözleri istemsizce cam ofise kayıyordu. Rüya, bir kraliçe gibi tahtında oturmuş, aşağıdaki krallığını izliyordu.

O gün, atölye her zamankinden daha sessizdi. Ama bu, huzurlu bir sessizlik değildi; korkuyla ve gerginlikle dolu, boğucu bir sükunetti. Ferkan ve Sevim, gün boyunca tek bir kelime etmediler. Hatta göz göze gelmekten bile kaçındılar. Aralarındaki görünmez duvar artık somutlaşmıştı. Herkes işine odaklanmış gibi görünse de, havada asılı kalan gerilimi hissetmemek imkansızdı. Rüya'nın soğuk gölgesi, tüm atölyenin üzerine sinmişti.

Mesai bittiğinde, işçiler bir an önce oradan kurtulmak istercesine hızla toparlandılar. Ferkan, eşyalarını toplarken Sevim'in de çantasını alıp sessizce kapıya yöneldiğini gördü. Kapıdan çıkmadan önce bir an duraksadı, arkasını dönüp Ferkan'a baktı. Gözlerinde bir teşekkür, bir özür ve derin bir keder vardı. Sonra hızla gözden kayboldu. Bu bakış, Ferkan'ın kalbine bir bıçak gibi saplandı.

O akşam Ferkan eve gitmedi. Rüya ile aynı çatı altında nefes alma düşüncesine bile katlanamazdı. Kendini arabasına attı ve sahil yoluna sürdü. Radyoyu son ses açtı, şehrin ışıkları yanından birer çizgi gibi akıp giderken gaz pedalına daha da yüklendi. Arabanın motorunun kükremesi, kendi içindeki çığlıkları bastırmaya yetmiyordu.

Rüya'nın tehditleri, Sevim'in çaresiz bakışları, kendi yutkunmak zorunda kaldığı öfkesi... Hepsi bir araya gelip zihninde bir girdap oluşturuyordu. Bu bir iş değildi, bu bir evlilik değildi; bu modern bir kölelikti. O ana kadar hep sabretmiş, bir şeylerin düzelmesini beklemişti. Ama artık bekleyecek bir şey kalmamıştı. Rüya, en hassas noktasına dokunmuş, masum bir insanı kendi güç savaşında piyon olarak kullanmıştı.

Arabayı denizi gören tenha bir yere çekti ve motoru durdurdu. Dalgaların sesi, arabanın içindeki sessizliği dolduruyordu. Direksiyona yasladığı alnı terlemişti. O an bir karar verdi. Artık boyun eğmeyecekti. Bu oyunu Rüya'nın kurallarına göre oynamayacaktı. Madem Rüya bir duvar örmüştü, o da o duvarı yıkmak için bir yol bulacaktı. Sevim'i o çaresizliğin içinde yalnız bırakmayacaktı. Bu karar, yasak bir karardı. Tehlikeliydi. Ama Ferkan için artık geri dönüş yoktu. İçindeki o sakin adam ölmüş, yerine her şeyi göze alan, isyan etmeye hazır bir adam doğmuştu.

More Chapters