LightReader

Chapter 6 - Bölüm 6:Ofis Gerginliği

Ferkan, Rüya'nın peşinden ofise girdiğinde, sanki atölyeden başka bir dünyaya adım atmış gibi hissetti. Dışarıdaki makine gürültüsü, toz ve ter kokusu yerini keskin bir parfüme, sessizliğe ve klimalı bir serinliğe bırakmıştı. Ofis, Rüya'nın kendisi gibiydi: minimalist, modern ve soğuk. Her şey siyah, beyaz ve metalik gri tonlarındaydı. Rüya'nın masasının arkasındaki duvar tamamen camdı ve atölyeyi bir akvaryum gibi yukarıdan görüyordu.

Rüya, Ferkan'ı ayakta bekletti. Koltuğuna oturdu, bilgisayarında bir şeylere baktı, önündeki bir kağıdı imzaladı. Her hareketi ölçülü ve Ferkan'ı kasıtlı olarak yok sayan bir tavırdaydı. Bu, onun güç oyunlarından biriydi. Ferkan sabırla bekledi, ellerini arkasında birleştirmiş, çenesini sıkıyordu. Cam duvardan aşağıya baktığında, Sevim'in makinesinin başında bir gölge gibi oturduğunu gördü. O kadar küçük ve savunmasız görünüyordu ki...

Sonunda Rüya başını kaldırdı. Gözlerinde ne bir öfke ne de bir duygu vardı; sadece iş vardı.

"Son zamanlarda dikkatinde bir dağınıklık seziyorum, Ferkan," diye söze başladı. "Yeni sezon için sunduğun çizimler... yavan. Yaratıcılıktan uzak. Sanki aklın başka yerlerde gibi."

Ferkan cevap vermedi. Bunun tasarımlarla ilgili olmadığını biliyordu. Bu, sabahki sahnenin bir devamıydı.

Rüya devam etti. "Bu şirket bizim çocuğumuz gibi, Ferkan. Ve ben, çocuğumun en ufak bir zarar görmesine izin vermem." Masanın üzerindeki kalemi eline aldı, parmaklarının arasında sinirli bir şekilde çevirmeye başladı. "Personelle olan gereksiz samimiyetler, dikkat dağıtır. Disiplini bozar. Unutma, bu atölyedeki herkesin bir görevi var. Senin görevin tasarlamak ve üretimi yönetmek. Onların görevi ise... itaat etmek."

Sonunda asıl konuya geldi. Gözlerini Ferkan'ın gözlerine dikti.

"Sevim... o benim yeğenim. Hassas bir kızdır. Evliliğinde de sorunlar yaşıyor. Kafasının daha fazla karışmasına, iş dışında başka şeylerle meşgul olmasına izin veremem. Bu onun verimini düşürür. Teyzesi olarak onun iyiliğini düşünmek zorundayım. Anlatabiliyor muyum?"

Bu, üstü kapalı bir tehditti. "Onun iyiliği için ondan uzak dur" demekti. Ferkan'ın kanı beynine sıçradı. Rüya'nın bu sahte "ilgisinin" altındaki acımasız kontrol arzusunu net bir şekilde görüyordu. Ama eli kolu bağlıydı. Bir isyan, ateşe benzin dökmekten başka bir işe yaramayacaktı ve en çok zararı Sevim görecekti.

Dişlerini sıkarak, "Anlıyorum," diye fısıldadı.

Rüya, istediği cevabı almış olmanın soğuk tatminiyle arkasına yaslandı. "Güzel," dedi. "Şimdi yeni çizimlerin üzerinde tekrar çalışmaya başlayabilirsin. Senden daha iyisini bekliyorum."

Ferkan, tek kelime etmeden arkasını döndü ve ofisten çıktı. Atölyenin gürültüsü tekrar kulaklarını doldurduğunda, cam duvarın arkasından Sevim'e baktı. Rüya, aralarına sadece camdan bir duvar değil, aşılamaz bir korku duvarı da örmüştü. Ama Ferkan'ın içinde bastırdığı öfke, o duvarı yıkmak için yavaş yavaş birikiyordu.

More Chapters