LightReader

Chapter 4 - umut

Aylar geçmişti… Geceler birbirine karışmış, zamanın anlamı çoktan silinmişti. Bir sabah, sessizliğin ortasında kendi başına doğurdu. Yanında kimse yoktu. Karanlık bir odada, korkuyla titreyen elleriyle dünyaya getirdi oğlunu.

O an hem bir başlangıç hem de bir son gibiydi. Bebeğinin ilk nefesi odanın sessizliğini yırtarken, gözlerinden yaşlar süzüldü. Bir yandan hayatın mucizesini hissediyor, diğer yandan kalbinin derinliklerinde tarifsiz bir korku büyüyordu. Kendi göbek bağını kendi kesmişti… Kimse yardım etmemişti.

Ama sevinç kısa sürdü. Henüz bebeğini kucağına bile tam alamadan, kapı açıldı. Soğuk eller, onun minicik oğlunu elinden aldı. O çığlık attı ama sesi karanlığa karıştı. O gün, bir anne kalbi paramparça edildi.

Zaman geçti, yaralar derinleşti. Onu susturan karanlık, başka çocuklarını da aldı elinden. Her doğum bir umut ışığı gibiydi ama her seferinde o ışık ellerinden kayıp gitti. Her bebek, kalbinde yeni bir boşluk, yeni bir sessizlik bıraktı.

Artık saymayı bile unutmuştu… Ama içten içe hâlâ bir ses fısıldıyordu: "Bir gün bitecek… Bir gün özgür olacaksın."

More Chapters