LightReader

Just a useless?

Caganusas
--
chs / week
--
NOT RATINGS
4.9k
Views
Synopsis
Is a useless person really useless? Does it mean that he is useless just because he is called useless? Or does he have this name because he is really useless? Is it his fault that he is useless? How much does he like being called useless? This story tells the tragic life of a naive character who wants to do a job that he is not suitable for, with all his faith, in the best way possible, just to avoid being called useless.
VIEW MORE

Chapter 1 - Chapter 1: Neredeyim?

...

?: [Su... Su istiyorum...]

?: [Neredeyim... Ahh, bitkin hissediyorum...]

?: [Ayağa kalkabilirsem eğer...]

Etrafına baktığında fakir kesime ait sebzelerin satıldığı bir pazarın ortasındaydı. Yağmur yağmış olmalıydı ki zemin çamurdu ve kolları da dahil her yerine bulaşmıştı.

?: [Kim bu insanla- Agh!]

Boğazı tamamen kurumuştu, dışından konuşamıyordu. Çok yakınında yağmurdan kaynaklı bir su birikintisi olduğunu farketti ve suya doğru yaklaştı.

Birikintideki yansımasına baktığında ise gözlerini kocaman açtı. Bu da kimdi?

?: [...]

Sorgulayacak vakti yoktu. Elleriyle suyu alıp ağzına götürüyor ve biraz kaba bir şekilde içiyordu. Hafif kirli sudan yeterince içince yansımasına tekrar baktı ve kendisini tanımaya çalıştı.

?: [Bu ben miyim?]

Ensesine kadar uzanan düz, dağınık mor saçları ve büyük mor gözleri sevimli bir görüntü yaratıyordu. Ama onu en çok şaşırtan şey ise bir çocuk olmasıydı.

?: [Ben... Neden burdayım?]

Yavaşça ayağa kalktı. Bacakları aşırı bitkindi ve titriyordu. Boğazı sanki az önce avazı çıkana kadar bağırmış gibi yanıyordu. Ayaklarının altı aralıksız koşmuş gibi acıyordu ve en kötüsü neden böyle olduğunu bilmediğiydi.

?: [Hatırlayamıyorum...]

Bir anlığına fark etti ki yanından geçen veya alışveriş yapan insanlar tarafından varlığı fark ediliyor, lakin hiçbir eylemde bulunmuyor üstüne sanki bir çöpmüş muamelesi görüyordu.

?: [Gidecek bir yerim yok galiba...]

Etrafına baktığında ya öne ya da arkaya hareket edebilirdi. Sağ veya sol taraflarda upuzun bir tezgah zinciri kurulmuştu.

?: [Hangi yönden gitsem?]

Önüne doğru bakan yolun ilerisinde birkaç bina bulunduğu için o yönden gitme kararı aldığında cebinde bir şişlik hissetti.

?: [Kese mi?]

Kesenin içini açtığında ağzına kadar altın dolu olduğunu farketti. Peki bu kadar para nereden gelmişti?

İlerlemeye devam etti. Çamur zemin ilerledikçe toprak zemin ile yerini değiştirmişti. Binalar daha modern ve bakımlıydı. Zengin kesimin yaşadığı bir yere benziyordu. At arabaları, heykeller, çeşmeler... İnsanlar da daha modern elbiselere sarılmıştı.

?: [Ne yapıcam...?]

Böyle lüks bir atmosferde bu derece kirli ve bakımsız bir çocuğun varlığı çok dikkat çekiyordu. Gelen geçen ona tiksinmiş bir bakış atıyor, hatta bazıları yönünü değiştiriyordu.

Biraz daha devam ettiğinde çimenlik bir ovanın ortasında buldu kendini. Biraz ileride orta genişlikte bir dere vardı ve yıkanması için çok uygundu.

Dereye yeterince yaklaşınca arkasından keskin bir ses duydu.

??: [Izumi!]

"Izumi" de ne demekti? Bir selamlama mı? Arkasını döndüğünde ona doğru sempatik bir gülümseme ile koşturan yakışıklı bir çocuğun figürü ile karşılaştı.

Abartılı derecede bakımlı,yoğun ve gür siyah saçları ve yırtıcı bir hayvanı andıran kan kırmızısı gözlerini ona dikmiş seri adımlar ile yaklaşıyordu.

Kıyafetleri de oldukça modern ve temiz duruyordu. Zengin kesimden olabilir miydi?

??: [Seni burada bulabileceğimi biliyordum!]

Nefes nefese kalmış yakışıklı çocuk bir şeyler söylemek için can atıyor gibiydi. Biraz daha yaklaşınca farketti ki yaşıt gibiydiler.

?: [Sen kimsin...?]

??: [Ha? Şakanın sırası değil bak ne diyeceğim...]

?: [Hayır, seni tanımıyorum.]

??: [Dalga geçmeyi bırak, Izumi. Akademiye yetişmemiz gerek. Sawako sensei tekrar geç kalırsak bizi sınıfa almayacağını söylemişti. Bir buçuk saat kadar vaktimiz var ama bu da ne! Acayip kirlenmişsin nasıl becerdin bunu?]

?: [Sawako da kim...?]

??: [Hafızanı kaybetmek o kadar kolay birşey değil şapşal. Beni Kandıracaksan daha iyi bir numara seçmen gerekirdi.]

Siyah saçlı çocuk inanmamakta ısrarcıydı.

?: [Izumi...]

??: [Ne?]

?: ["Izumi" tam olarak ne? İki defa kullandın fakat ne olduğunu bilmiyorum.]

??: [Bir dakika... Sen...]

?: [Birkez daha sorabilir miyim... Sen kimsin?]

??: [K-kes şunu...]

Siyah saçlı çocuk nedense korkmaya başlamıştı. Gözleri titriyor, bu duruma inanmak istemiyordu.

?: [Senin... adın ne?]

??: [Shun... Benim adım Shun Aru.]

———