LightReader

Chapter 7 - yıldızların çöküşü

Vadinin merkezinde iki güç çarpıştığında, gökyüzü parçalandı.

Bir yanda Yıldız Bekçisi, tüm evrenin ışığını kanatlarına yüklemişti; diğer yanda Boğucuların Efendisi, zincirleriyle boşluğu büküyor, yıldızların kalplerini söndürüyordu.

Çarpışma anında ses yoktu.

Sadece ışık ve karanlığın birbirini itip çektiği, her an galaksilerin doğup öldüğü bir kozmik fırtına vardı.

Otobot sensörleri devre dışı kaldı. Görüntü kayıtları, yalnızca beyaz ve siyahın dans ettiği bir girdap gösteriyordu.

---

Vadinin Son Direnişi

Thermablade, gölge ordusunun geri kalanını oyalamak için plazma kılıçlarını son kez yaktı.

— Beni unutmayın, dedi, ve çekirdeğini patlatarak tüm doğu cephesini yok etti.

Valkyros, yanan kanatlarıyla gökyüzüne çıktı, zincirleri kesmek için kendini Efendi'nin üstüne fırlattı. Keskin mavi patlamalar arasında kanatlar koptu, ama zincirlerden biri kırıldı.

Gravitor, yerçekimi alanlarını tersine çevirerek vadinin üstünde koruyucu bir kubbe oluşturdu.

— Bekçi'ye vakit kazandırıyorum… geri kalanınız hayatta kalın!

Ama gövdesi saniyeler içinde metal tozuna dönüştü.

---

Çekirdeğin Uyanışı

Bekçi, yaralanan kanadını kapatarak Efendi'nin zincirlerini göğsünden söktü.

— Sana zincirlerini kırmayı öğreteceğim, dedi.

Kanatlarının spiral hareketiyle, vadinin altındaki Uyanış Kuyusu tamamen açıldı. İçinden mavi beyaz bir sütun göğe fırladı; bu, gezegenin çekirdeğinin saf enerjisiydi.

Efendi, ilk kez geri adım attı.

— O enerji… seni de beni de yok eder!

Bekçi gülümsedi: — O zaman beraber yok olacağız.

---

Son Darbe

İki güç, çekirdeğin sütununda birleşti.

Bekçi'nin yıldız tozu kanatları, Efendi'nin kara zincirlerine dolandı.

Her ikisi de çekirdeğin merkezine çekildi, ışık ve karanlık sonsuz bir döngüde birbirini yutmaya başladı.

Otobotlar, vadinin kenarına kadar geri çekildi. Sornatek'in anısı, Thermablade'in fedakârlığı, Gravitor'un koruması… hepsi bu ana taşınıyordu.

Gökyüzü, son kez parlak beyaza büründü.

Bir patlama, tüm vadinin üzerinden geçti; ses değil, sadece titreşim hissedildi.

Işık çekildiğinde, vadinin yerinde devasa bir krater vardı. Boğucuların ordusu yoktu. Bekçi ve Efendi de yoktu.

---

Sessizlik

Rüzgâr, çelik tozlarını taşıyordu. Hayatta kalan az sayıda Otobot, kraterin kenarında durdu.

Ironsurge'un kopmuş iletim modülü son bir kez sinyal verdi:

— Yıldızlar… yeniden doğacak…

Gökyüzünde tek bir yarık kalmıştı. Ufak, ama hâlâ orada. İçinden, bilinmeyen bir fısıltı duyuldu:

— Daha bitmedi…

More Chapters